- 9 Ağustos 2023
- Yayınlayan: Ece
- Kategori: Genel
Dünyaca ünlü Türk Mimar Emre Arolat, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) İnşaat Konseyi ile Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (BALKANSİAD) İnşaat ve Yapı Malzemeleri Komitesi’nin konuğu olarak Bursa’ya geldi.
BTSO Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen “Marka Şehir Olma Yolunda Mimarinin Önemi” konulu söyleşiye, UÜ Mimarlık Fakültesi öğrencilerinin yanı sıra Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Atilla Ödünç, Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nilüfer Akıncıtürk, Mimarlar Odası yöneticileri ile çok sayıda konuk katıldı.
BALKANSİAD İnşaat ve Yapı Malzemeleri Komitesi Başkanı Nurettin Göler, yaptığı açılış konuşmasında, alanında Türkiye’nin en önemli mimarlarından birisini ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade ederken, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) İnşaat Konseyi Başkanı Ali Tuğcu da, “Marka şehirlerin ön planda olduğunu biliyoruz. Bugün BALKANSİAD ile beraber gerçekleştirdiğimiz programda marka kent olma yolunda bize önemli tüyolar verilecek” diye konuştu.
Onur: Türkiye’de bu unvanı en çok Bursa hak ediyor
BALKANSİAD Başkanı Aytuğ Onur ise, “Bursa, son zamanlarda gerek kentsel dönüşüm gerekse kent içindeki anıtsal yapıların korunmasıyla gündeme geliyor. Son günlerde deyim yerindeyse Bursa’nın rotası marka şehir kavramına çevrilmiş durumda. Bursa için marka şehir önemli bir kavram” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de bir kentin marka kent ünvanını taşıyacaksa bunun Bursa olması gerektiğini belirten Onur, “Ancak günümüzde bu kavram herkes tarafından farklı algılanıyor. Marka şehir kavramının dünyada belli standartları var. Bu standartlara sahip olan şehirler marka şehir olarak kabul ediliyor. Kültürel miras, doğal yapı, çevre gibi unsurlar marka şehir olmanın olmazsa olmazlarıdır” dedi.
Arolat: Bütüncül bir Bursa planı şart
Açılış konuşmalarının ardından “Marka Kent Olma Yolunda Mimarinin Önemi” adlı sunumu yapan ünlü Mimar Emre Arolat ise, bir kentin kendini bulunduğu noktadan nasıl daha nitelikli bir noktaya taşıyacağı hakkında açıklamalar yaptı.
Bursa’yı mimari anlamda çok olumlu bir yönde bulmadığını söyleyen Emre Arolat, “Mutlaka yeni projelerin içinde daha nitelikli ve daha az nitelikli yapılar var ama bütün kentlerde olduğu gibi kentin bütününe ait bir strateji eksikliği olduğunu düşünüyorum. Bir bütünsel planlamadan yoksun olarak parçacıl planlarla dönüşümler yapılmasını problem olarak görüyorum” diye konuştu.
Bursa için orta vadeli bir Bursa planı yapılmasına işaret eden Emre Arolat sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birçok uzmanlık alanlarının bir araya geldiği bir çalışmayla bir Bursa planı yapmak gerekir. Bu planı gerçekten hem STK’lar, hem vatandaşlar, hem teknik personel ve kısacası bu konuda söz söyleme yetkisine sahip herkesin içinde katılması gerekiyor. Çok açık ve geçirgen bir süreç olmalıdır bu süreç. Türkiye’deki bütün kentler İstanbul da dahil olmak üzere, Bursa’da plansız bir kenttir. Bursa, Türkiye içinde bir dönem herkesin ‘yeşil Bursa’ diye bildiği çok şirin bir kentti. Maalesef Türkiye’de tüm kentler birbirine benzemeye başladı. Bugün siz Kütahya’ya da gitseniz, Edirne’ye de gitseniz, Antalya’ya da gitseniz, Bursa’ya da gelseniz hep aynı blokların orta yere geldiğini, yani kent dediğimizde aklımıza gelen o panoramanın o anlamda çok niteliksiz geliştiğine şahit oluyorsunuz. Sanırım en büyük problem budur.”
Arolat: Yeteri kadar doluluk ve boşluklar oluşturulmalı
Kentlerin yeteri kadar doluluk ve boşluklara kavuşturulması gerektiğine dikkat çeken Emre Arolat, “Bütünsel kent tasarımın parçalarından bir tanesidir. Aslında Türkiye’de belirli bir dönem külliye dediğimiz merkezler kent meydanlarıyla kendi içlerinde bütün sosyal ilişkileri düzenleyen işlevleri barındıran binalar ve meydanlardan oluşurdu. Bugün modern Türkiye diyeceğimiz kentlerdeki bu eksiklik geleneksel dokuda yoktu. Bu eksiklik yeni bir eksiklik. Bu konu kentsel bütünlükte mutlaka ele alınmalıdır ve kentler yeteri kadar doluluklara ve boşluklara kavuşturulmalıdır” şeklinde konuştu.
Arolat, Bursa’nın genetik yapısı bağlamında önemli bir şehir olduğunu söylerken, Bursa dâhil tüm şehirlerin mevcut değerleriyle marka olma yolunda çaba sarf etmesi gerektiğinin önemine vurgu yaptı. Emre Arolat, bu konuda Bursa’nın en önemli avantajlarının başında, içinde birçok farklı sosyal kültür, farklı etkin grupları barındırıyor olmasının geldiğini dile getirdi.
Emre Arolat: Doğru yerde doğru proje ve nitelikli yoğunluk
Nüfusu hızla artan şehirlerdeki kent merkezlerinin yoğunluğunun artmasının, kaçınılmaz bir gerçek olduğunu belirten Arolat, Bu yoğunluğun oluşmasını doğal karşıladığını fakat bunun nerede olacağının tespitinin ve bu yoğunluğun nitelikli yoğunluk olarak planlanması gerektiğinin altını çizdi. Arolat, Nitelikli yoğunluklarda şüphesiz yüksek yapıların da olabileceğini yalnız, bunları yaparken ulaşım, yaya sirkülasyonu, altyapı gibi hususlar dikkate alınması gerektiğini kaydetti. Emre Arolat, “Önemli olan doğru yerde doğru projenin yapılmasıdır” dedi.
Burkay: Mimarlık tarihi figür olma imkanı sunan bir meslek
Emre Arolat söyleşisinden sonra konuşan BTSO Başkanı İbrahim Burkay ise, “Mimari konuları endüstriyle çok bağlantılı görüyorum. Türkiye’de sanayinin gelişimine baktığımızda mimarlık sanatsal bir faaliyet gibi görünse de aynı zamanda inovasyon tarifine çok uygun. Son yıllarda Türkiye’deki mimari projelere baktığımızda ise birçoğu sürdürülebilir değil. Mimarlık mesleği, tarihi bir figür olma imkanı sunan bir meslek. Tarihi bir figür olmak istiyorsanız, bu dünyada belli makamların üstünde bu gerçekleşebiliyor. Ama bugün günümüzde ve gelecekte anılacak birçok isme baktığımızda bunlar, siyasetin, politikanın veya askeriyenin dışında mimari alanında gerçekten dünyaya değer katmış, eser bırakmış kişiler. Bu gözle bakmak lazım” dedi.
Programın sonunda BALKANSİAD Başkanı Aytuğ Onur ile BTSO Başkanı İbrahim Burkay, ünlü Mimar Emre Arolat’a günün anısına çini tabak hediye etti.